Yaşlanmayı Nasıl Önleriz?
Yaşlanma, vücudumuzun yıllar içerisinde geçirdiği doğal, fiziki bir süreç. Bu süreç içerisinde, cildimizi ve aslında bedenimizi, yaşlanmanın etkilerinden korumak bizlerin elinde. Klinik olarak test edilmiş yaşlanmayı geciktirici kremler, beslenme ürünleri ya da ilaçlar bir yana, yaşlanma etkilerini geciktirebilmek için dikkat etmemiz gereken bazı temel noktalar bulunuyor. Sigara içmek, sağlıksız beslenmek ya da zararlı alışkanlıklar, yaşlılık belirtilerinin çok daha erken gözle görülebilir hale gelmesinin en bilinen nedenlerinden. Kendi kontrolümüzde olan bu nedenlerin yanı sıra, genetik yatkınlıklar ya da çevre koşulları nedeniyle erken yaşlılık belirtileri de oluşabiliyor. Tam olarak kontrol sağlayamadığımız bu nedenlerde dahi aslında alabileceğimiz bazı önlemler olduğunun bilincinde olmamız şart. Göz altı torbaları, kaz ayağı görünümü, mimik çizgileri, lekeler ve sarkmalar, yüz bölgesinde en sık rastlanan yaşlanma belirtilerinden. Bu belirtilerin erken dönemde önlenmesi ve ilerleyen süreçte hafifletilmesi ya da ortadan kaldırılması ise çoğu durumda mümkün. Vücudun içten ve dıştan doğru şekilde beslenmesi ve korunması, cilt sağlığının korunması ve yaşlanma belirtilerinin bertaraf edilebilmesi açısından büyük önem taşıyor.
Yaşlanmayı Geciktirmek İçin Neler Yapılmalı?
Yaşlanma belirtilerinin henüz ortaya çıkmadan önlenebilmesi için vücudun sıvı dengesine mutlaka dikkat edilmesi gerekiyor. Yeterli su tüketimi, cildin nemli, canlı ve genç görülebilmesi açısından ilk kural. Günlük olarak almanız gereken su miktarını, gün içerisine yayarak tüketmeyi alışkanlık haline getirmeniz önemli. Ayrıca yaz aylarında ya da spor ve antrenman esnasında vücudun kaybedeceği sıvıyı da ek su tüketimi ile yerine koymanız şart. Sigara kullanımı, cilt yaşını önemli ölçüde etkileyen unsurlardan. Tütün ve tütün mamullerinden uzak kalarak, cildinizin esnekliğini kaybetmeden yaşlanmasına yardımcı olabilirsiniz. Yaşlanma belirtilerini önlemek ve bu doğal süreci cilt açısından en sağlıklı şekilde yönetmek için;
- Günlük su tüketiminizi kontrol etmeli,
- Sigara, alkol ya da uyuşturuculardan uzak durmalı,
- Yaz ayları başta olmak üzere tüm mevsimlerde, açık havaya çıkmadan cildinize mutlaka uygun koruma değerine sahip güneş koruyucu uygulamalı,
- Makyaj uygulamalarında sadece klinik olarak test edilmiş ürünler kullanmalı ve yüzünüzde gereğinden fazla kalmamasına özen göstermeli,
- Yüzünüz başta olmak üzere tüm cilt yüzeyine, ihtiyaç duyduğu nemi sağlayacak nemlendirici krem uygulamasını bir rutin haline getirmeli,
- Güneş ışınlarının dik olarak geldiği öğlen saatlerinde güneşten ve güneşlenmekten kaçınmalı,
- Cilt tonunuzun hızlı bir şekilde değişmesi için bronzlaştırıcı ürün kullanmaktan ve kontrolsüz olarak solaryum seanslarına katılmaktan uzak durmalı,
- Beslenme planınıza, sağlıklı sebze ve meyveleri dahil ettiğinizden emin olmalısınız.
Göğüs dekolte bölgesi, eller ve kolların da güneşe en çok maruz kalan bölgelerden olduğu unutulmamalı ve mutlaka uygun nemlendirici ve koruyucu ürünlerle güvenceye alınmalıdır.
Yüz bölgesinde oluşan hafif çizgilerin, ilerlemesi ve derinleşmesini beklemeden müdahale etmek, süreci yavaşlatmak açısından önemlidir. Yaşlanma belirtilerini geciktirmek ve halihazırda oluşan belirtileri hafifletmek için yoğun mimik kullanımından kaçınılmalı ve profesyonel cilt bakım ürünlerinden ve yöntemlerinden faydalanılmalıdır.